Eylülde İnşaat Üretimi Tarihi Zirveye Ulaştı

İSTANBUL-BHA

Takvim etkilerinden arındırılmış endeks, 149,6 puana ulaşarak tüm zamanların en yüksek seviyesine çıkarken, arındırılmamış hali ise 150,4 puanla kaydedildi. 2017 Ocak ayından bu yana ölçülen 105 ayın en yüksek yıllık artışı, böylece 2024 Eylül döneminde gerçekleşti.

Bina inşaatında dikkat çekici artış

Endeksin alt kalemleri, sektördeki artışın kaynaklarını ortaya koydu.

• Bina inşaatı endeksi, yüzde 31,2’lik bir artışla 171,9 puana yükseldi.

• Bina dışı yapılar, yüzde 23,3 artış göstererek 98,9 puana çıktı.

• Özel sektör inşaat faaliyetleri, yüzde 30,1 artışla 135 puan seviyesine ulaştı.

“Şantiye tarafı ciddi şekilde hızlandı”

İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Hepşen, endeksin sahadaki fiziksel üretimi doğrudan yansıttığını belirterek, Eylül ayında şantiyelerde belirgin bir hızlanma yaşandığını ifade etti.

Hepşen, konut alanındaki yüzde 31,2’lik artışın dikkat çekici olduğunu vurgulayarak, “Bu artış, konut üretiminin diğer kalemlerden daha hızlı ilerlediğini gösteriyor. Özel sektörün yüzde 30,1’lik artışla liderliği ele alması, ivmenin kamudan değil, piyasa kaynaklı olduğunu ortaya koyuyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Deprem sonrası yürütülen projeler ve TOKİ’nin sosyal konut çalışmaları da bu artışın temel nedenleri arasında sayıldı.

“Zirve görüldü ama sürdürülebilirliği garanti değil”

Prof. Hepşen, rekor artışın sektörde güçlü bir dönemi temsil edebileceğini fakat bunun kalıcı bir yükseliş trendi anlamına gelmediğini belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:

“İnşaat sektöründe bu tür zirveler, bazen yeni bir büyüme döneminin başlangıcını, bazen de bir düzeltme sürecinin habercisi olabilir. Burada belirleyici olan, üretimin hangi dinamiklerle yükseldiğidir. Eğer satışlar güçlü, finansman erişimi rahat ve nakit akışı sağlıklıysa, bu zirvenin üzerine yeni seviyeler eklenmesi mümkün olabilir. Ancak yüksek faiz oranları ve maliyet baskıları devam ederse, satış temposu da destek vermezse, mevcut hızın ileride yavaşlaması söz konusu olabilir.”

Hepşen, konut talebindeki canlılığın devam etmesi ve finansman koşullarının iyileşmesi durumunda, Eylül’de görülen rekor seviyenin uzun vadeli bir döngüye dönüşebileceğini de sözlerine ekledi.